İSLAMDA GÖRGÜ KURALLARI(ADAB-I MUAŞERET)
İSLAMDA GÖRGÜ 1
Sayın okurlarım İslam her konuda olduğu gibi adab-ı muaşeret konusundada müslümanlara yol gösterir. Oturma ,kalkma,selamlaşma,ziyaret v.b bütün sosyal faaliyetlerimizde nasıl davranmamız gerektiği konusunda bize yol gösterir ışık tutar. Sizlerle birkaç tanesini paylaşarak İslamın nasıl insan yaşantısının her evresinde, her döneminde,her anında,her hareketinde,her iş…inde, sosyal,siyasal,ekonomik,bilimsel,tarihsel v. b her alanda sürekli canlı olduğunu sürekli güncel olduğunu, hayatın tam içinde olduğunu göstermek istedim. İşte size birkaç örnek.
1-SELAM VERMEK: Dinimiz İslam iki müslüman karşı karşıya geldiğinde birbirlerine selam vermek gerektiğini bize bildirir. (esselamü ğaleyküm verahmetullah) ” Allahın selamı ve rahmeti üzerine olsun” Görüldüğü gibi müslüman müslümanla karşılaştığı zaman , ilk işi ona dua etmektir. Ne güzel bir uygulama sana dua eden birisinin hakkında kötü düşünmek mümkünmüdür?. O kişiye karşı bir sevgi ve dostluk beslemezmisiniz.? Nitekim Peygamberimiz(sav) HADİS:”Selam toplumda sevgi ve muhabbetin artmasına sebep olur.”(Buhari.cenaiz.2) Buyurmaktadır. Selamı alan kişide duaya karşılık dua ile cevap verir.(ve aleykümselam ve rahmetullah)”Allahın selamı ve rahmeti senin ve hepimizin üzerine olsun. Diye onun duasına dua ile karşılık vermektedir. Aslında daha güzli ile cevap vermek daha güzeldir bunu kim söyküyor Kuran-ı kerim(Nisa.86)” Siz bir selam ile selamlandığınız zaman sizde ondan daha güzeli ile karşılık verin. Veya verilen selamı aynen iade edin. Şüphesiz Allah(cc) herşeyin hesabını gereği gibi yapandır” Görüldüğü gibi Allah(cc) selamın daha iyisi ile karşılık vermemizi ama en azından aynı ile cevap vermemizi bizden istiyor. Daha iyi cevap şudur.(Aleykümselam ve rahmetullahi ve berakatüh.)”Allahın selamı,rahmeti ve bereketi senin ve hepimizin üzerine olsun.
Selam konusunda Kuran-ı kerimde birçok ayet mevcuttur. Merak eden okuyucularım için birkaç tanesinin ayet numarasını veriyorum. Bakınız(nisa.94,enam.54,araf.46,yunus.10,hud.48,hud.69,rad.24,ibrahim.23,hicr.52,nahl.32,meryem.15,meryem.33,meryem.47,
meryem.62,taha.47,nur.27,nur.61,furkan.63,furkan.75,neml.59,kasas.55,ahzab.44,ahzab.56,yasin.58,saffat.109,saffat.120,
saffat.130,saffat .181, zümer.73, zuhruf.89,zariyat.25,vakıa.26,vakıa.91,mücadele.8,. Sayın okurlarım görüldüğü gibi
Allah(cc) selam konusuna büyük önem vermiştir.
KUSURLARI GİZLEMEK
İSLAMDA GÖRGÜ 2
Sayın okurlarım bir şahsın hakkında hoşuna gitmeyecek yazı yazmak, televizyon,radyo,gazete,internet,dergi ve gazete gibi ; Topluma yayın yapan basın, yayın yoluyla duyurmak çok daha korkunç bir günahtır.Bugün sabahtan akşama kadar televizyonlarda kadın proğramları yapılmakta bu proğramda dinimizin yasakladığı dedikodu milyonların gözü önünde yapılmaktadır.sadece …dedikoduda değil; bunun yanında dinimizin yasakladığı iftira,zan,mahremiyet ve günahların ilanı v.b birçok günah işlenmektedir.Dedikoduyu yapanla onu dinleyenin günahı aynıdır. Gıybeti dinlememi, veya gıybeti yapılan kişi savunulmalı , veya oradan uzaklaşılmalıdır.Bakın peygamberimiz(sav) ne buyuruyor.HADİS:” Bir kimse ,yanında gıybeti yapılan bir mümini gücü yettiğince savunmazsa; Allah o kimseyi kıyamet gününde insanların içinde rezil eder.(taberani)HADİS:”Her kim gıyabında mümin kardeşinin kusurlarının söylenmesine mani olur, örterse Kıyamet gününde Allahta onun kusurlarını örter.(ibni ebud dünya) Sayın okurlarım dirilerin gıybetini yapmak günah olduğu gibi, ölülerin gıybetini yapmakta günahtır.HADİS:”Ölülerinizin güzel hallerini zikredin; Kötülüklerini söylemekten çekinin.” HADİS:”Bir kişi Allahın rızasına muvafık olan bir kelimeyi konuşur. O kelime ile Allahın Allahın rızasına kavuşacağını zannetmez. Halbuki o kelime sebebiyle kıyamete kadar, o kimseyi rızsını kazanmaya muvafık kılar. Bir kimsede Allahın gazabını tahrik edecek bir kelime konuşurda o kelimeyle Allhın gzabına uğrayacağını zannetmez. halbuki yüce Allah(cc) o kelime sebebiyle ona gazab eder.(tirmizi)HADİS:” Miraca çıkarıldığım zaman bakırdan tırnakları bulunan bir kavme rasladım.O tırnaklarla yüzlerini ve göğüslerini tırnaklıyorlardı.Ey Cebrail bunlar kimlerdir dedim.Bunlar gıybet ederek insanların ölülerinin etlerini yiyen ve onların vakar ve haysiyetine dokunanlardır.dedi.”/Ebu Davut) Sayın okurlarım müslüman kişi yaramaz bir söz işittiği zaman ondan yüz çevirmelidir.işte ayet.(kasas.55)”Bunlar(müminler) yaramaz bir lakırtı işittikleri zaman bundan yüz çevirirler.” (müminun.3)”Öyle müminlerki onlar boş lakırtılardan ve faidesiz şeylerden yüz çeviricidirler.”(isra.36)” Çünkü kulak ,göz,kalp bunların herbiri bundan mesuldur.”HADİS:Hz Peygamber(sav) namaz kılmak için kalktığında Malik .B.Duhşum nerdedir ?diye sordu. Ashagtan bir şahıs O münafık Allahı ve resulunu sevmeyen bir adamdır. Dedi. Resulu Ekrem ona sus bir daha bunu söyleme Onu Allahın rızasını dileyerek Lailahe illallah Muhammedurresulullah derken görmüyor,duymuyormusun. buyurdu.”HADİS:Peygamberimiz(sav) buyurduki Ey diliyle iman edip ,imanları kalplerine inmeyen topluluk. Sakın müslümanları çekiştirmeyin.Onların gizli hallerini araştırmayın.Zira kim müslümanların gizli kusurlarını araştırırsa Allahta onun gizli kusurlarını açığa çıkarır. Kiminde Allah(cc( gizli kusurlarını açığa çıkarırsa Allah(CC) onu evinin içinde rezil eder.”(ebu davut,tirmizi) Sayın okurlarım daha önce peygamberimizin(sav) Kul hakkı yiyenler müflistir. Ne kadar ibadet ederlerse etsinler. Eğer yaptıkları kul hakkı ibadetlerinden azsa hakkını yediği kişiler haklarını alınca elinde sevap kalmaz ve başkalarının günahını yüklenerek cehenneme girer. Buyrulmuştur. En büyük kul haklarının başındada gıybet gelir. Gıybetini ettiği kişi hakkını helal etmedikçe Allah(cc) gıybet edeni bağışlamaz. HADİS:Gıybet eden kişiler sevaplarının gıybetlerini ettikleri kimseye verileceğinin bilseler ve gıybetlerini yaptıkları kişilerin günahlarınında onların sırtına yükleneceğini bilseler. Pek çok aşlar ve nedamet duyarlar. ve tevbe istiğfar ederler.HZ ÖMER(ra) Buyurduki ”Allahı zikredin .çünkü Allahı zikir şifadır.Gıybet etmeyin çünkü gıybet derttir.Buyurmuştur. Peygamberimiz(sav Buyurdu.HADİS:” Gıybet zinadan daha büyük bir suçtur. Sahabiler nasıl olur ya Resululllah diye şaşarak sorarlar. Buyurduki Kişi zina edikten sonra günahına tevbe edip te Allaha yönelirse Allah(cc) bu kişinin tevbesini kabul eder. Fakat gıybet eden kimsenin tevbesini kabul edip günahını bağışlamaz.taki gıybetini ettiği kimse kendi hakkını helal edinceye kadar. (ibni Hıbben)
GIYBET VE ALAY ETMEMEK
İSLAMDA GÖRGÜ 3
HADİS:Peygamberimiz(sav) buyurduki. Kıyamet günü kişiye amel defteri verilipte okuduğunda bakacakki orada Dünyada iken işlemediği bırtakım iyilikler yazılıki ben bunları işlemedim. Allah(cc) ey kulum o iyilikler senin gıybetini yapanların iyilikleridir. Aynı şekilde ilemediği günahların da defterde olduğunu görecek yarabbi ben bu günahları işlemedim diyecek. …Allah(cc) O günahlar gıybetini yaptığın kişilerin günahlarındır denilecek(buhari-müslim)HASAN BASRİ: (ra) Birisinin kendisi hakkında gıybet ettiğini duysa hemen o adama bir adet altın gönderirdi. Ve derdiki söyleyin ona bu para benden aldığı günahların ve bana bağışladığı sevapların karşılığıdır. Derdi. Anlayana sivri sinek saz. Anlamayana davul zurna az. Müslüman kardeşini alaya alan ve gıybetini yapan kişiye azap olduğunu Kuran-ı kerim şu ayettede bildiriyor.(Hümeze.1)”Kardeşini gıybet ve alaya alan kişiye azap vardır.” Müslüman söylenen her söze inanmamalı doğruluğunu araştırmalıdır. Acaba gerçekten bu söz söylenmiştir. Yoksa sözü getiren yanlışmı getirmiştir. Nitekim Kuran-ı kerimde (huccurat.6)”Ey iman edenler. bir fasık gelip size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. ki yanlışlıkla bir cemaata fenalık yaparsınızda yaptığınız işe sonradan pişman olursunuz.” O nedenle birisi size gelip falanca şöyle dedi senin için dedi derse hemen inanmayıp araştırma yapmalıdır. HADiS: Bir ramazan günü iftar vaktinde peygamberimiz(sav) Oruç tutan üç kişiyi iftara çağırır. İki kişiye siz oruçlu değilsiniz der. Onlar yemin ederek kesinlikle oruçlarını bozacak birşey yapmadıklarını söylerler. Bunun üzerine peygamberimiz.(sav) Onlara kusun bakalım şu kaba der . O iki kişi kusarlar ki et parçaları dökülür. İki adam yine yeminle et yemediklerini söylerler. Peygamberimiz onlara sizler başkalarının dedikodusunu yaptınız. ve manevi olarak etlerinizi yediniz dolayısıyla tuttuğunuz. oruç manen bozuldu buyurur. Sayın okurlarım gıybetin çeşitlerini genel olarak şöyle sıralayabiliriz.
1-BEDENLE ALAKALI GIYBET: Bir kişinin arkasından onun duyunca hoşlamyacağı bir eksikliğini söylemek. Mesela şaşı,kör,topal,kel,yaralı,sivilceli,kısa,uzun,zenci,sarı,siyah, V.b Ancak bunu söyleyen kişinin niyeti hakaret etmek değilse o kişiyi tarif etmek için başka yol bulamadıysa veya o kişi bunu duyduğunda rahatsız olmayacaksa o zaman gıybet olmaz.
2-SÜLALEYE(SOYA) YAPILAN GIYBET: Kişinin babasını,annesini,kardeşini,veya yakın akrabalarını kötülemek.
3-AHLAKLA İLGİLİ GIYBET: Huyu kötü,havalı,kibirli,sinirli,aciz,korkak,cimri v.b sözler.
4- DİNE AİT GIYBET: Hırsız,yalancı,sarhoş,kumarcı,zalim,beynamaz, v.b
5-DÜNYEVİ HUYLARINA GIYBET:Edepsiz,terbiyesiz,tembel, v.b sözler.
6-GİYİMLE ALAKALI GIYBET:Uzun,kısa,dar,geniş,eski,kirli,paspal, v.b. sözler.
Hangi hususta olursa olsun arkasından konuştuğunuz kişiyi üzecek her söz ve hareket gıybettir ve günahtır. Sayın okurlarım gıybet en fazla işlenen günah olduğuı halde içeriği en az bilinen günahtır. Bugün alimi,cahili,büyüğü,küçüğü,kadını erkeği hepimiz istisnasız gıybet ederken hangi sözlerin gıybet olduğunu hangi sözlerin gıybet olmadığını bilemiyoruz. Dolayısıyla bazen gıybat olduğunu sandığımız şeyleri söylemeyerek adaletin işlemesini veya suçun engellenmesini sağlayamamaktayız. ilerde açıklanacağı gibi gıybetin caiz olduğu hatta yapılması zorunlu olduğu yerler vardır. Bazen aman dedikodu olur diye arkadaşlarımızla sıhbetten vazgeçmekte, veya günah olmayan gıybeti yaptıkları zaman nasıl olsa günaha girdik zannıyla günah olan gıybete dönülmekte ; Bazende gıybeti iftira etmekle karıştırıp yani iftira etmeyi dedikodu sanıp yaptıkları dedikodunun günah olmadığını savunmakta ve bilmeyerek şirke girmektedirler. O nedenle gıybet çok iyi tahlil edilmeli, hangi gıybetin mübah yani caiz yani serbest olduğu yani günah olmadığı ,hangi gıybetinde haram yani günah olduğu iyi bilinmelidir. Her sözün gıybet olduğunu sanmak insanı yanlızlığa iter. Buda yanlıştır. İnsanlar elbette sohbet edeceklerdir. MECLİSE GELENE YER AÇMAK
İSLAMDA GÖRGÜ 4
Sayın okurlarım görüldüğü gibi sadece iftirayı atan değil bu iftirayı yayanlarda büyük günah işlemiş oluyorlar. o halde bir iftira duyduğumuzda şöyle hareket etmeliyiz. 1- İftirayı atan kişi derhal susturulmalıdır.2-Hemen o kişiyi o toplumdan uzaklaştırmalı 3- Bunu başaramadıysak yani iftira atıldı ise suçlanan kişi savunulmalıdır. 4- Israr ederse gözünle g…ördünmü diye sorulmalıdır.5-gördüm derse 4 şahidin varmı diye sorulmalıdır.6- var derse şahitlerin güvenilirmidir diye sorulmalıdır. 7-Israra devam ederse susumalı ve bu iftirayı asla başkalarına anlatmamalıdır. yayılması engellenmelidir.
10- MECLİSE GELENE YER AÇMAK: ” Mümin bulunduğu meclise biri geldiğinde ona yer açar ve kalkar. işte ayet.(mücadele.11)”Ey iman edenler. Meclise biri geldiği zaman o kişiye yer açın size yer aç denilince gücenmeden yer açınki Allah(cc) size genişlik versin.Meclise biri geldiğinde kalkın. denilince gücenmeden kalkın ki Allah(cc) Sizden inanaları ve kendilerine ilim verilenleri. derecelerle yükseltsin.Allah(cc) yaptıklarınızdan haberdardır.” Sayın okurlarım görüyorsunuzki Kuran-ı kerimin bahsetmediği hiçbir konu yoktur. Üstelik açık açık ayet olduğu halde ne hikmetse bu ayetede uyulmamaktadır. Farkında iseniz bu ayette fakir, zengin ,küçük ,büyük,genç,ihtiyar,kadın,erkek,çocuk,büyük ayırımı yoktur. Demekki bir toplumda otururken dışardan birisi gldiğinde küçük,büyük,kadın,erkek kim olursa olsun. Ona yer açıp ayağa kalkmalıdır.Dalgınlıkla bunu yapmadıysak birisinin gelene yer aç demesine gücenmemelidir. Böyle yapanları Allah(cc) derecelerini arttırmakla müjdeliyor. O kişileri öğüyor O halde Allahın övgüsüne mazhar olmak istiyorsak gurur kibir yapmadan gelen kim olursa olsun ayağa kalkmalı ve yer göstermeliyiz. Görüldüğü gibi İslam kıl beşi bil işi ile bitmiyor. Kuran-ı kerimin tüm ayetlerine elimizden geldiğince riayet etmeliyiz.
11-AKRABA VE DOSTLARIN SOFRASINA OTURMALIDIR.: Evet işte size çok ince ,çok manidar,çok hoş bir ayet. insan gerçekten kuran-ı okudukça ufku açılıyor. insanlığı,terbiyeyi,yaşamı,oturup kalkmayı akrabaya ve dostlara davranışı herşeyi ama herşeyi öğreniyor. İşte o güzel ayet.(Nur.61)”Bütün akrabalarınızınve dostlarınızın evlerinde yemek yemeniz.ne güzeldir.Toplu halde veya ayrı ayrıda yiyebilirsiniz.” Aman Allahım şu inceliğe bakarmısınız. Şu güzelliğe bakarmısınız. Buyuruyorki allah(cc) Bir dostunuzun bir arkadaşınızın evine gittiniz. yemek hazır ve yemeğe davet ediliyorsunuz. hemen nazlanmadan oturun ister beraber ister ayrı ev sahibi nasıl uygun görürse öyle oturup yiyin. Burada birçok mesaj var. en önemli mesaj dostunu sevindirmek onunla birşeyleri paylaşmak. akarabalık ve dostluğun pekişmesini sağlamak. Sayın okurlarım az sonra yazacağım ayette dahada şaşıracaksınız. EVLERE SELAMLA VE İZİNLE GİRMEK
İSLAMDA GÖRGÜ 5
12-EVLERE GİRERKEN SELAM VERİP İZİN İSTENMELİ: Müminler başkalarının evine girerken izin istemeli, seslenmeli,selam vermeli,ev sahibi ses vermezse veya müsait değilim derse gücenmeden derhal dönmelidir. Kim diyor bunu çok şaşıracaksınız ama kuran diyor Kuran işte ayet(Nur.27)”Ey iman edenler.Kendi evinizden başka evleregeldiğinizi farkettirip(izin a…lıp seslenip)Ev halkına selam vermedikçe o eve girmeyin. Bu hayırlıdır.sizin için.”(Nur.28)”İçeriden ses verilmeden evlere girmeyin .Eğer size geri dön denilirse,gücenmeden hemen dönün..Çünkü bu sizin için daha güzel bir davranıştır.” Sayın okurlarım heyecanımı bağışlayın nasıl heyecanlanmam bize sadece arapçasını ezberle namazda oku cenazede oku .okuman bitince öpüp başına koy ve yüksek yere kaldır denilen Kuran ın nasılda hayat kitabı olduğunu nasılda başaksının evine girerken bile nasıl davranmamız gerektiğini bize bildiriyor. Doğrusu bende bu ayetleri ilşk gördüğüm zaman şaşırmıştım olmaz demiştim. Bu kadar ayrıntı olamaz demekki oluyormuş. Bizim kafamızda oluşan şey şuydu. Kuran-ı kerim kutsal bir kitap ve içinde cennet ,cehennem ,Ahiret,kıyamet,ibadet,böyle şeyler olur sanıyordum. Hatta ilk okuduğumda birz tuhaflaştım ne yalan söyliyeyim. Mealini okudukça Kuranın gözümde büyüttüğüm kadar kutsal olmadığını hissettim ve inancım sarsıldı.Kafam ve beynim hazır değildi. Bir zaman ara verdim . Önce beynimdeki bu kitap Ahirete mutaallıktır.Kıldan tüyten (haşa) şeylerden basit şeylerden bahsetmez .Fikrini sildim. Bu kitabın hayat kitabı olduğunu Yaş ve kuru olmamak üzere her rayanın aradığını bu kitapta bulabileceğini iyice kabul ettim kendimi inandırdım. Ondan sonra okuduğumda imanımın arttığını hissettim çok şükür. Siz sayın okuyucularım arasındada benim kapıldığım hisse kapılan olabilir diye anlattım bunları. Hele şimdi mealini vereceğim ayet sizi gerçekten çok şaşırtacak koskoca Kuran-ı kerim haşa bula bula böyle basit şeylerimi buldu diye kalbinizden geçireceksiniz. ERvet bu kitapta basit diye birşey yoktur her olay her iş önemlidir. Buyrun okuyun.
13-MÜMİN EŞİYLE YATAK ODASINDA İKEN KÜÇÜK ÇOCUKLARI İZİN ALMADAN ODAYA GİRMEMELİDİR: Gördünüz ya sizin, bizim en mahrem konularımıza nasıl açıklık getiriyor. Bizlere nasıl yol gösteriyor.Bu ayette öyle ibretler varki şaşırırsınız önce ayeti yazalım(nur.58)” Ey müminler içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olan çocuklarınız.Sabah namazından önce,öğleyin soyunduğunuz vakit.ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman)sizden 3 defa izin istesinler. Bu vakitler mahrem yerlerinizin açık olduğu zaman olan 3 vakittir.Bu vakitler dışında bir mahzur yoktur.” Evet sayın okuyucularım pedegoklar ,çocuk psikologları, çocuk sosyologları, bu ayeti okusalar veya anne babalar bu ayeti okusalar. Problem kalkar. Ergen çocukların yanında soyunmak zaten yasakta ergen olmayan çocukların yanında çıplak durmayı yasaklıyor Kuran Ah, ah yaralarımız ne kadar derin görüyormusunuz. Kurandan uzak olammızın bedeli nekadar ağır görüyormuzunuz. bırakın çocukların yanında çıplak olmayı günümüz insanı çocuklarıyla aynı yatak odasında hatta karı koca aralarına çocukları alıp yatıyor. Onların yanında halvet oluyor. Peki o çocukların ilerde sapık ve saplantılı olmasına kim sebep oluyor biz. vallahi sadece şu ayeti psikologlar ve sosyologlar,çocuk bilimcileri incelese yüzlerce cilt kitap yapar ve sadec bu ayete uylsa binlerce çocuğun homoseksüel,lezbiyen,sapık olmaları önlenmiş olur.Rabbim sen ne büyüksün sen bize Öyle bir kitap gönderdinki her derde deva ama heyhat senin kitabını okuyan yok okuyan olsa bile anlayan yok anlayan olsa bile uygulayan yok.Ey islamı kıl beşi bil işi den ibaret sananlar lütfen eğilin artık şu mabarek Kurana ayrılığımız birsin Kuranın ve bizim hasretimiz bitsin. buluşturun bizi artık Kuranla ne olur. Bakın biz kaybettik hiç değilse neslimizz kaybetmesin. Oğluna kızına ev araba alma kızna oğluna kuran ahlakı al. MÜMİNLERE BORÇ VERMEK
İSLAMDA GÖRGÜ 6
14- ERGENLİK ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLAR İZİN İSTEMELİDİR: ”Mümin eşiyle yatak odasında iken yanlarına gelecek olan ergenliğe ermiş genç çocuklar yabancı gibi izn istemlidir.İşte ayet(Nur.59)” Çocuklarınız erginlik çağına erdikten sonra bu üç vakitte yabancıların izin istediği gibi izin istesinler.” Sayın okurlarım şimdi sorarım size acaba kaç kişi bu ayetlerin gere…ğini yerine getiriyor. Çok az kişi olduğunu tahmin ediyorum. Dinimizde doğru bildiğimiz çok fazla yanlışlar var.
15-MÜMİN MÜMİN KARDEŞİNE ALLAH RIZASI İÇİN FAİZSİZ BORÇ VERİR: İşte size uymadığımız bir ayet daha uymadığımız değil belkide duymadığımız bir ayet. bir ayet değil yanlış söyledim birkaç ayet. bugün evlerimizde ,ceplerimizde bereket yoksa hepimiz ben dahil geçim sıkıntısı çekiyorsak. kazandığımız para bize yetmiyorsa tek sesebi var faiz tek suçlu var faiz. İnşaallh ilerde bu konuyu ayrıntısı ile inceleriz. Peki neden hepimiz faize bulaştık çünkü şimdi yazacağım ayetleri yapmıyoruzda ondan. Yardımlaşma birbirine iş görme bitti . kardeş kardeşe bile iş görmez oldu . ne yaptık bizde bankalardan faizli borç para aldık. maaşımızı bankalara yatırır olduk. Yeni haberlerde dinledim şu an 41 milyon kişinin bankalara borcu var. böyle bir millette bereket huzur olurmu? Böyle bir memleket kalkınırmı? Şu ayetlerin gereğini yerine getirseydik faiz belasına bulaşmazdık vah bize vah.işte ayetler.(maide.12)”Allaha güzel borç verirseniz. İhtiyacı olanlara Allah rızası için faizsiz ve karşılıksız verirseniz.Andolsunki günahlarınızı örterim. ve sizi cennetime sokarım” Duydunuz değilmi? Eğer ihtiyacı olan birine faizsiz ve karşılıksız borç verirseniz bena güzel bir borç vermiş olursunuz ,bende günahlarınızı silerim ve sizi cennetime koyarım buyuruyor rabbim. Amna allahım ne büyük lutuf analyabilene ikinci ayet(hadid.18)”Allah rızası için faizsiz borç verenlere verdiklerinin karşılığı Allah(cc) tarfından kat kat verilir.Onlara büyük mükafat vardır.”Başka ayet(Tegabün.17)”Eğer Allah rızası uğruna borç verirseniz.Allah onu sizin için kat kat arttırır. ve sizi bağışlar.Allah(cc) çok mükafat verendir.” Şimdi bu ayetleri okuyunca şöyle söyleneceksiniz. iyi ama adama borç veriyorum adam paramı vermiyor. Beni atlatıyor diyorsunuz biliyorum ama gene kurana uymadığınız için sıkıntı çekiyorsunuz. Kuranın en uzun ayeti(bakara.282)inci ayet diyorki . alışveriş yaptığınızda yaptığınız alışverişi mutlaka yazın ve yanınızda iki şahit bulundurun sen ne yaptın senet almadan şahit bulundurmadan adama borç verdin adamda şimdi vermiyor görüyormusunuz ayetleri uygulmammanın zararını kaldiki diyelimki senet aldınız ikide şahit imza attı kefil oldu. Ödeme günü geldi sana borcu olanın durumu yok madur iflas etti kefillerinde durumu bozuk ne yapacaksın şimdi bak kuran ne diyor oku.(Bakara .280)”Eğer alacaklı olduğunuz kişi darlık içinde ise eli genişleyinceye kadar.Ona mühlet vermek gerekir.Eğer gerçekleri anlarsanız yani ödeyemiyecek durumda ise bunu zekata veya sadakaya saymanız. sizin için daha hayırlıdır.” Baştan beri ne diyoruz Kuran-ı kerimin çözemediği değinmediği problem yok sadece onu okuyup uygulamak bize yeter.Sayın okurlarım islamda adabı muaşreti n tamamını yazmam mümkün değil maksat hasıl oldu sanırım